Aşkın Kalpçesi
Hiç ummadığın resimlerde bulursun
En olasılıksız insanı
Koşarsın savaşmaya yeni umutlarla
Elmacıkların kızarır
Göz ucu kırpışlarında
Bir başkadır benim memleketim
Diyebilirsin yeryüzüne
Ve simalar çizersin gökyüzüne
Oysa simalar düşmüştür içine
Sevebilmek için her gün öldürsün
Yeniden yarattığın sevdiğini
Seversin de sonra ama
Alışkanlık olmuştur sevmek senin için
Hücrelerini sevgiye bağımlı bırakmış kalırsın
Su, oksijen gibi
Ey hayat kendimi mi kandırdım ne
Bilmediğim bir şeyi nasıl açıklayayım şimdi
Ama sonu kesin ve geri dönüşümsüzdür
Katmer tadı yoktur artık dudakların
Fıstık yeşili gözlerin nerede
Yanlış mıydı tanıdığım
Cingar çıkaran sen değil miydin
Her sevişmemizde
Akşamları ağlar mısın yoksa karanlık duvarlara
Ah civcivim benim
Odanda santim santim ölçülebilseydim keşke
Belki yoktur çaresi ayrılığın ama
Seninle beraber ağlardım mesela
Yedi ceddine küfrederdim o serserinin
Hiç bitmeyen gülüşünü yansıtan
Aynan olamam mesela
Zira o kadar gülemiyorum ben
Bilmem biraz daha zaman olsaydı mesela
Seninle denizin dinginliğinde
Kana kana ‘sen’ içerdim
Seyyah olmak isterdim ya da
Seni saklardım bavuluma
Ben bile bulamazdım
Sen varken yok olan sevinç ve kederlere ne oldu da
Sen yokken dert yanıyorlar bana
Kızıl dereli dansları yapardık seninle
Çıplak vücutlarda
Sen yokken içim bir alev ki sorma.
Ah ulan Hayyam!
Uzat şarabından bir yudum
Otur şöyle yanıma
İki çift lafım var sana
Hani biz yok dünya yok
Ben varken koskoca bir evreni kaybetmişim
İçimdeki kara delikler büyürken git gide
Alman’ım kaba sakallım sen söyle bari
Ben istemedikçe kimse dokunamazdı bana
Ne istediğimi biliyor musun şimdi,
Gözyaşlarımla çizmek ayrılığın resmini
Sen varken seni özlüyordum
Her an gidebilirmiş gibi
Ama farklı bu defa, bu defa
Gittiğini sende biliyorsun.
Erman BALIKÇI
En olasılıksız insanı
Koşarsın savaşmaya yeni umutlarla
Elmacıkların kızarır
Göz ucu kırpışlarında
Bir başkadır benim memleketim
Diyebilirsin yeryüzüne
Ve simalar çizersin gökyüzüne
Oysa simalar düşmüştür içine
Sevebilmek için her gün öldürsün
Yeniden yarattığın sevdiğini
Seversin de sonra ama
Alışkanlık olmuştur sevmek senin için
Hücrelerini sevgiye bağımlı bırakmış kalırsın
Su, oksijen gibi
Ey hayat kendimi mi kandırdım ne
Bilmediğim bir şeyi nasıl açıklayayım şimdi
Ama sonu kesin ve geri dönüşümsüzdür
Katmer tadı yoktur artık dudakların
Fıstık yeşili gözlerin nerede
Yanlış mıydı tanıdığım
Cingar çıkaran sen değil miydin
Her sevişmemizde
Akşamları ağlar mısın yoksa karanlık duvarlara
Ah civcivim benim
Odanda santim santim ölçülebilseydim keşke
Belki yoktur çaresi ayrılığın ama
Seninle beraber ağlardım mesela
Yedi ceddine küfrederdim o serserinin
Hiç bitmeyen gülüşünü yansıtan
Aynan olamam mesela
Zira o kadar gülemiyorum ben
Bilmem biraz daha zaman olsaydı mesela
Seninle denizin dinginliğinde
Kana kana ‘sen’ içerdim
Seyyah olmak isterdim ya da
Seni saklardım bavuluma
Ben bile bulamazdım
Sen varken yok olan sevinç ve kederlere ne oldu da
Sen yokken dert yanıyorlar bana
Kızıl dereli dansları yapardık seninle
Çıplak vücutlarda
Sen yokken içim bir alev ki sorma.
Ah ulan Hayyam!
Uzat şarabından bir yudum
Otur şöyle yanıma
İki çift lafım var sana
Hani biz yok dünya yok
Ben varken koskoca bir evreni kaybetmişim
İçimdeki kara delikler büyürken git gide
Alman’ım kaba sakallım sen söyle bari
Ben istemedikçe kimse dokunamazdı bana
Ne istediğimi biliyor musun şimdi,
Gözyaşlarımla çizmek ayrılığın resmini
Sen varken seni özlüyordum
Her an gidebilirmiş gibi
Ama farklı bu defa, bu defa
Gittiğini sende biliyorsun.
Erman BALIKÇI
OKUYUCU YORUMLARI